-
1 dal
I1) сук, ветвьdalları bastı kiraz — ве́тки гну́тся под тя́жестью ви́шен (призыв уличного торговца купить вишни)
2) перен. ответвле́ние, ветвь; о́трасль (науки и т. п.)dal budak salmak — прям., перен. разветвля́ться, разраста́ться
mesele dal budak saldı da kavnyamıyorum — пробле́ма [так] усложни́лась, что я не могу́ разобра́ться в ней
ilim dalı — о́трасль нау́ки
sanayi dalı — о́трасль промы́шленности
◊
daldan dala atlamak — быть непостоя́нным; переска́кивать с одного́ на друго́е (напр. с одной темы на другую)◊
daldan dala konmak — порха́ть, быть непостоя́нным (о человеке)◊
dal gibi — а) худоща́вый, поджа́рый; б) стро́йный [как трости́нка]◊
dal gibi kalmak — си́льно похуде́ть; исхуда́ть, вы́сохнуть II dal… - первая часть сложн. сл.1) обнажённый, непокры́тыйdaltaban — а) босико́м, разу́тый; б) голодра́нец
2) без головно́го убо́ра
См. также в других словарях:
manevi ilim — is., lmi, top. b. Anlayış yöntemini esas alan bilim dalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ANATOMİ — Canlıların yapısını ve bu yapıyı meydana getiren uzuvları inceleyen ilim dalı. Tıbtaki önemi çok büyüktür … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BALİSTİK — yun. Merminin ateşlendikten sonra hedefe varıncaya kadar uğradığı te sirleri tedkik edip inceleyen ilim dalı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FENN-İ KIRAAT — Okuma bilgisi. Okumanın çeşitli usûllerini öğreten ilim dalı. (Bak: Kıraat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FENN-İ İÂŞE — İnsanlar ve hayvanların besleniş ve yaşayışları hakkında bilgi veren ilim dalı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bilim — is. 1) Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim Benim sizden istediğim Türkçe yardım, bazı eski yazılı bilim ve tarih gibi ciddi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
